Fahri Şahin: “Artık hızlı moda ve sezonluk ürünlerin sonuna geldik”

Hazır giyim sektöründeki paradigma değişikliği pandemiyle birlikte hızlandı.
İnsan odaklı ve doğaya duyarlı üretim süreçleri ön plana çıkıyor.
Hızlı moda ve sezonluk giyim trendleri yerini zamansız ve klasik ürünlere bırakacak.

Bordo Grubu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Fahri Şahin, “yeni normal” dönemde hazır giyim sektöründe ortaya çıkacak değişiklikleri değerlendirerek, “Hazır giyimde tüketim alışkanlıklarını değiştirecek.” dedi. İnsanların daha kaliteli, sağlıklı ve maliyeti yüksek ürünlere yöneleceğini belirten Şahin, “Artık sezonluk değil daha uzun süreli giyinecekler. Bu da kültürümüzdeki eski alışkanlıklarımıza geri döneceğimiz anlamına geliyor.” ifadelerini kullandı.
Dünyayı etkisi altına alan Covid-19, hazır giyim sektöründe de etkisini devam ettiriyor. Sektörün geleceği hakkında belirsizlik sürerken, sektörde söz sahibi markalar bazı çıkarımlar ve öngörülerle yeni bir yol haritası çizmeye çalışıyor. Tekstil sektörünün önde gelen markalarından Bordo Grubu’nun yöneticilerinden Fahri Şahin, koronavirüs (Covid-19) pandemisi sonrası başlayan “yeni normal” dönemde hazır giyim sektörünün son durumunu
ve sektörle ilgili öngörüleri değerlendirdi. “Hazır giyim sektöründe sürdürülebilir modaya yönelik çok ciddi bir paradigma değişiklikleri bekleniyor.” diyen Şahin, “Artık hızlı moda (fast fashion) ve hızlı tüketimin sonunun geldiği
görülüyor. Çevreye duyarlı, insan odaklı ve doğayı düşünen üretim süreçlerine daha fazla tanık olacağız.” sözlerini kaydetti. Sektördeki paradigma değişikliğinin kendini pandemi öncesi göstermeye başladığını vurgulayan Şahin, pandeminin bu süreci hızlandırdığını ifade etti.
“On ürün alan artık iki ürün alacak”
Fahri Şahin, “Artık doğal elyaflara dönüş olacak gibi görünüyor. Üretim safhalarında çevreci
ve insani yaklaşımlar öne çıkacak. Ayrıca, sektörün çalışma şartlarındaki sosyal uygunluk
yönetimleri gibi konular da ön plana çıkmaya başlayacaktır.” diyerek, sözlerini şöyle
sürdürdü; “Artık sadece ucuz üründen ziyade kaliteli ve doğal ürün tercihleri olacaktır. Bu da
hazır giyimde tüketim alışkanlıklarını değiştirecek. Yani kadim geleneğimize geri dönüş
sürecine tanık olabiliriz. Örneğin; bir kişi uygun fiyatlarla 10 tane ürün alıyorsa artık bunun
yerine kaliteli ama çevre dostu ve sağlıklı 2 tane ürün alacak. Bunlar da maliyet getireceği
için öyle modası hızlı geçen ürünlerden ziyade biraz daha zamansız ve klasik ürünlere rağbet
olacaktır. Güvenli renkler, güvenli desenler, güvenli grafikler daha ön plana çıkacaktır. Fakat
bu dediğimiz niş markette daha üst segmentte gerçekleşecektir. Alım gücünün etkisinden
dolayı belki hızlı moda devam edebilir; ama genel olarak doğaya ve dönüştürülebilir modaya
bir dönüş teması var.”

“Sektör yerel kaynaklara yönelecek”

Fahri Şahin, virüsten sonra dünyada tedarik zincirindeki yeni açılımın “düşük maliyet odaklı
olmak yerine riski yönetmek” olduğunu belirterek, “Dolayısıyla yerel kaynaklara yönelim biraz
daha fazla olacaktır. Nasıl mı? Mesela sadece Çin'den elyaf almak yerine Türkiye'deki yerel
elyaflar tercih edilecek, yerel işçiler istihdam edilecek, yerel dikim olanakları
değerlendirilecek. Yani sektördeki birçok marka yerel kaynaklara yönelecek ve yerel şartlarla
üretim yapacaklardır. Bu durum iki şeyi beraberinde getirecektir. Birincisi kaliteyi ve ikincisi
de doğal olarak maliyetleri yükseltecektir. Böylece insanların hızlı tüketim alışkanlıkları
azaltacaktır. Yani artık sezonluk değil daha uzun süreli giyineceklerdir. Bu da yine
kültürümüzdeki eski alışkanlıklarımıza geri döneceğimiz anlamına geliyor.” sözlerini kaydetti.
Şahin, yurt dışında hizmet verdikleri dünyaca ünlü tekstil markalarının normal kumaşlardan
çok organik ve geri dönüştürülebilir kumaşlar sipariş vermeye başladığına da dikkat çekerek,
“Antibakteriyel ürünlere taleplerin arttığını görüyoruz. Bir bütün olarak sürdürülebilir ve
dönüştürülebilir modaya bir yöneliş var. Türkiye bu alanda önemli bir konumda. Organik,
antibakteriyel, terletmez ve tutuşmaz gibi özelliklerdeki tekstil ürünleri konusunda yeni
taleplere cevap verebilecek kapasite ve kaliteye sahibiz.” dedi.
Fahri Şahin, sözlerinin devamında şunları ifade etti; “Tarihsel olarak moda ve sürdürülebilirlik
zor bir satış sürecidir. Bu sebeple pandemi sonrası yeni normal dönem, hazır giyim ve moda
endüstrisi için bir test niteliğinde olacak. Moda sektörü hızlı bir dönüşümün tam ortasında.
Sektörün iş alışkanlıkları hızlı bir dönüşüm yaşıyor. Müşterilerin tercihleri değişiyor. Böylece
büyük ve küçük markaların talepleri, tasarımları ve iş süreçleri değişiyor. Tedarik zincirlerine
yeni halkalar ekleniyor. Hazır giyim ve moda sektörü için dünyada en yaygın pazarlama alanı
olan e-ticaret ve e-ihracat daha fazla konuşuluyor. Tüm bunları topyekun ele aldığımızda
bizim için ortaya çıkan fırsatları değerlendirebilmeliyiz. Hem sektör hem de devlet
otoritelerinin üzerine düşen görevleri var. Değişimin ve dönüşümün arkasında kalırsak,
sektördeki ağrılığımızı başka ülkelere kaptırma riski ile karşı karşıya kalırız.”

Giriş Yap

Gerçekçi Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!